Katı Atık Bertaraf Tesisine Dair Açıklama

Katı Atık Bertaraf Tesisine Dair Açıklama

İlimizin en önemli çevre projelerinden biri olan Katı Atık Bertaraf Tesisine ilişkin projenin “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının” iptali istemiyle açılan dava ile ilgili DANIŞTAY kararını verdi.

Açılan davada Erzincan İdari Mahkemesi; ÇED dosyasında verilen taahhütlerin ve alınacak önlemlerin bilimsel ve teknik kurallara uygun olarak verildiği görüldüğünü, dava konusu işlemde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı 25/05/2022 tarihinde reddetmişti. Verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürülerek dava Danıştay’a taşınmıştı. Danıştay, Erzincan İdari Mahkemesince verilen kararın hukuk ve usule uygun olduğunu, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına oybirliğiyle karar vererek davayı lehimize sonuçlandırdı.

Proje ve projenin yeri hakkındaki olumsuz iddiaların gerçeği yansıtmadığı, bilirkişi raporundaki tespit ve görüşlerin somut, bilimsel, ekolojik gerekçelere dayanmadığı mahkeme kararı ile de tescillenmiş oldu.

Bilindiği üzere kamuoyunda çokça yer bulan ve birçok yanlış iddianın temeli olan Bilirkişi Raporundaki tespit ve görüşlerin bilimsel, somut, teknik gerekçelere dayandırılmaması ve raporun muhtelif yerlerinde çelişkilerin olması nedeniyle, Mahkeme Heyeti bu raporu kabul etmemiş, aynı bilirkişi heyetinden tüm tespit ve görüşlerini somut, açık, bilimsel ve teknik gerekçeler ile ortaya konulması için ek rapor talep etmiştir.

Bilirkişi ek raporuyla ilk raporunda yer alan birçok iddiasının aksine açıklamalarda bulunmuştur. Aynı bilirkişi heyeti ek raporuyla “ÇED Raporunda, söz konusu tesisin çevreye verebileceği muhtemel zararların ortadan kaldırılması ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için belirtilen tedbirlere uyulması halinde olası risklerin en aza ineceğinin ve hatta sıfırlanabileceğinin açık olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

Konu ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip yurttaşlarımızın bir kısmı; bu proje hakkında ortaya atılan ancak gerçeklikle ilgisi olmadığı mahkemece de ispatlanan bu bilirkişi raporunu doğru, bilimsel ve mahkeme heyeti tarafından kabul edilmiş gibi göstererek, kamuoyunu ve köylü yurttaşlarımızı ne yazık ki yanıltmaktadır.

Yapılması planlanan entegre katı atık projesinin üstün kamusal ve ekolojik faydası bulunmaktadır. Bir kısmı aşağıda sıralanmıştır.

Tesisin yapılmasıyla tesisin ömrü boyunca geri dönüşüm ve geri kazanım ile 1 milyona varan ağaç kesilmekten kurtulacaktır. Vahşi depolama sahalarının yarattığı çevresel tahribat, bu alanda kesimi yapılacak ağaç kesiminden çok daha önemlidir. Bu proje tüm toplumun ve doğanın faydasına olacak, kentin en önemli çevre sorunlarından birini çözüme kavuşturacaktır. Munzur ve Pülümür nehirlerini en zehirli sular olarak bilinen çöp sularından kurtaracaktır. Yeraltı ve yerüstü sularımızı çöp kaynaklı kirlilikten koruyacaktır. 8 adet vahşi çöp depolama sahasını rehabilite ederek doğaya yeniden kazandıracaktır.

Bu projeyi sadece kesilecek ağaç sayısı üzerinden değerlendirmek çok büyük bir eksiklik ve yanlışlık olarak görmekteyiz. Ağacı görmek, ormanı gözden kaçırmak olarak değerlendirmekteyiz. Tesis alanında iddia edilen sayıda ağaç kesilmeyeceği gibi, yukarıda da açıklandığı üzere boylu poslu 1 milyona yakın ağaç kesilmekten kurtarılacaktır. Belediyemizin işin uzmanlarına hazırlattığı bilimsel çalışmaya göre tahsis alanın tamamında 6711 ağaç olduğu, bu ağaçların 1,5 - 2 metre boyunda maksimum 8 cm çapında bozuk; çap ve boy gelişimini tamamlayamamış 5 ile 15 yaş aralığında sürgünden gelen meşe ve ardıçtan oluştuğu tespit edilmiştir. Toplam ağaç sayısı (6.711), proje sahasında bulunan toplam ağaç sayısını temsil etmektedir. Proje kapsamında yapılacak çalışmalarda, özellikle ağaç varlığının yoğun olduğu bölgelerde, ağaç kesimi sınırlı olacağından kesilecek toplam ağaç sayısı bu sayının altında olacaktır.

Tesis alanı yakınındaki köylü yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Bu tesis en yakın yerleşim alanına 700-900 metre mesafede bulunmaktadır. Tesis alanı ile bu yerleşim alanları arasında yükseltiler, tepeler ve yaklaşık 100-150 metre kot farkı bulunmaktadır. Söz konusu tepeler, tesisin çukur alanda kalması, kot farkı gibi unsurlar tesis alanı ile yerleşim yerlerinin doğrudan temasını, ilişkisini kesmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar, hazırlanan raporlar da tesisin hiçbir köyün yaşam alanına olumsuz anlamda etkilemeyeceği yönündedir. Zaten bu tesisin amacı, köylü yurttaşlarımızın da endişesi olan vahşi depolama sahalarının çevre ve halk sağlığına verdiği olumsuzlukları (koku, hava ve görüntü kirliliği, yeraltı ve yüzeysel su kirliliği vb.) ortadan kaldırarak, halk ve çevre sağlığını korumaya hizmet etmektir. Hâlihazırda projenin yer seçiminin olumsuzluğuna dair mahkemece reddedilmiş ilk Bilirkişi Heyet Raporu dışında bilimsel veri veya çalışma bulunmamaktadır.

Eğer projenin uygulanmasında olumsuz çevresel ve sosyal etkiler olsaydı, bu durumun bilimsel, teknik ve ekolojik rapor veya çalışmalarla, mahkeme kararları ile ortaya konulması gerekirdi. İddia edilen olumsuz çevresel ve sosyal etkiler vahşi depolama sahalarının çevresel ve sosyal etkileridir. Yerin uygun olmadığını iddia eden ancak mahkeme heyetinin ve bu raporu hazırlayanların bile kabul etmediği bilirkişi raporu dışında; hiçbir kurum kuruluşun, heyetin veya bilim insanının yer konusuyla ilgili olumsuz bilimsel ve teknik bir raporu bulunmamaktadır. Aksine projenin yerinin uygunluğu; birçok kamu kurum kuruluşunun yanında birçok bağımsız kuruluş tarafından onaylanmış ve kabul görmüştür.

Kentimizdeki tüm kamu ve kuruluşlarının onayının olduğu İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı (yerini görerek, inceleme raporu sunarak), Danıştay tarafından da onaylanan ÇED Raporu, Çevre Mühendisleri Odası Genel Merkezi (yerini görerek, köylü ile görüşerek, rapor sunarak, Türkiye Mimar ve Mühendisler Birliği (TMMOB) Tunceli İl Temsilciği (köylü ile görüşerek, yerini görerek, açıklama yaparak), AB Delegasyonu Uzman Heyeti (yerini görerek, proje ve yerine onay vererek), Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Uzman Heyeti (yerini görerek, proje ve yerine onay vererek), Bağımsız Uzman Heyet (yerini görerek, köylü ile toplantı yaparak, 122 sayfalık gerekçe raporu sunarak), Türkiye Jeoloji Odası Genel Merkezi (JMO), Erzincan İdari Mahkemesi, Danıştay 6. Dairesi, Kentimizdeki birçok mimar, mühendis, avukat, halkımız, projenin yerine ve projenin bütününe onay vermektedir.

Proje ile ilgili yanlış ve eksik bilgiler sebebiyle; yaşam alanlarının tahrip olacağı endişesini taşıyan bölge halkımızı doğru bilgilendirmenin yapılması için Belediye Hizmet Binamıza beklemekteyiz.

Herkesi mahkemenin kararına saygı duymaya ve kentimiz için önemli bu projeyi sahiplenmeye davet ediyoruz.

Tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur.



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

YURT HABER Haberleri