EMEKLİLER KADIKÖY'DEN SESLENDİ

EMEKLİLER KADIKÖY'DEN SESLENDİ

Emekliler, Kadıköy Rıhtım’da buluşarak, "İnsanca, onurlu bir yaşam sürdürecek ekonomik güvence için aylıklarımızın güncellenmesini istiyoruz.

Emekliler, Kadıköy Rıhtım’da buluşarak, "İnsanca, onurlu bir yaşam sürdürecek ekonomik güvence için aylıklarımızın güncellenmesini istiyoruz. Ödediğimiz primlerin, yarattığımız değerlerin, verdiğimiz vergilerin karşılığını istiyoruz. Sorunlarımıza çözüm istiyoruz" açıklamasını yaptı.

Kadıköy Rıhtım’da toplanan emekliler, “Emekli maaşı ile geçinemiyoruz! İnsanca yaşamak istiyoruz! Maaşlarımıza ek zam yapılsın!” pankartı açtı. Basın açıklamasını Emekli Sendikaları Eylem Birliği Koordinasyonu adına Osman Topaklı okudu. 

"Yaşama hakkımıza sahip çıktığımızı, kamu emekliliği hakkımızdan vazgeçmediğimizi, sorunlarımıza çözüm istediğimizi bir kez daha ifade etmek için buradayız" diyen Topaklı şunları söyledi:

"TOPLUMUN İHTİYAÇLARI, HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ YOK SAYILDI: Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve 15 Ekim'de TBMM’ye sunulan 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda hala görüşülüyor ve önümüzdeki günlerde karara bağlanacak. Biz emekliler olarak üzülerek bir kez daha gördük ki Bütçe Kanunu, yasalar askıya alınarak hazırlandı ve sunuldu. Bütçe hakkımız yine ihlal edildi. Toplumun ihtiyaçları, hak ve özgürlükleri yok sayıldı. Ve yine görüyoruz ki öngörüden yoksun gerçeklere dayanmayan ekonomik sosyal politikalarla tutturulamayan ekonomik hedeflerin neden olduğu krizler, toplumsal ilişkileri her boyutuyla derinden sarsmaya devam edecek.

BARINMA, YEME-İÇME GİYİNME EĞİTİM SAĞLIK YERLE YEKSAN OLMUŞ DURUMDA: Barınma, yeme-içme giyinme eğitim sağlık yerle yeksan olmuş durumda. Açlık noktasına gelen yoksulluk, pahalılık zamlar vergiler toplumsal yıkıma neden olurken, nüfusun yüzde 10’luk kesiminde hayat hiç pahalı değil, her şey güllük gülistanlık! En yoksul ve en zengin yüzde 10'luk nüfusun geliri arasındaki fark son 20 yılda 15 kat artmış. Kutuplaşma, fay hattı, eşitsizlik burada! İktidar olma, kişisel zenginleşme hırsının neden olduğu krizin bedelini biz ödemeyeceğiz! Krizlerin nedeni ve sorumlusu biz değiliz! Eşitsizliğin adaletsizliğin tarafı değil karşısındayız! Sürdürülebilir sözcüğünü dilinden düşürmeyen siyasiler bilsin ki Artık bu şekilde ekonomik yaşam da toplumsal yaşam da sürdürülemez.

ÜLKEMİZİN, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ ADINA ENDİŞELİYİZ: Emekliler yaşlılar toplumun en yoksul kesimi içerisindedir. 5 milyon 903 bin 324 hanede en az bir emekli yaşlı insanımız var. Otuz milyona yakın insan emekli yaşlı sorunlarıyla iç içe yaşamak zorunda. Bu nedenle emekliler yoksullaştırılınca, yoksulluk toplumsallaştı. Sorunlarımız toplumsaldır, politiktir. Bugün 7 milyon 578 bin 123 emekli aylık net bin 192 lirayla yaşamaya çalışıyor. Daha bir yıl önce çıkarılan yasayla "emekli aylığı bin 500 liradan az olmayacak" şartı kondu da emekliler bin 1500 lira aylık alıyor oldu. SGK'ya göre ise en düşük emekli aylığı 2 bin 523 liraymış. Bugün TÜİK’e göre ise enflasyon yüzde 19,89'muş. ENAG hesabına göre 12 aylık TÜFE artış oranı yüzde 49,87’dir. Şeffaf olunmadığı için açlık sınırının altında emekli aylıklarıyla yaşamak zorunda bırakıldığımız için öfkeliyiz. Toplumsal barış ve huzur adına, ülkemizin, çocuklarımızın geleceği adına endişeliyiz.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNUN YENİDEN DÜZENLENMESİNİ İSTİYORUZ: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısında, "Kamu personelinin 3600 meselesi çok önemli çünkü insanların aldıkları ücret, sahip oldukları hayat tarzını emekli olduktan sonra kaybetmeleri çok ciddi bir sorundur. Bu emeklilik sisteminin ve ek gösterge mekanizmasının yeniden düzenlenmesini gerektiren bir soruna işaret etmektedir. Bizim gündemimizdedir bu! tabii ki bu gündemin gereğini yapacağız" demişti. Çok doğru tespit yaptınız Sayın Bakan, bütün emekliler için gereğini yapmanızı istiyoruz. Bizleri gördüğümüzden geri koyan Sosyal Güvenlik Reformu'nun emeklilerin çalışanların lehine yeniden düzenlenmesini istiyoruz.

DUL VE YETİMLER MUHTAÇ HALE GETİRİLDİ: Sosyal Güvenlik Reformu'yla, 1978'den beri uygulanan katsayı gösterge yöntemi değiştirildi, 3600 gösterge sorunu yaratıldı. Emekli aylığı hesaplama ve bağlama yöntemleri değiştirildi, eşitler arasında eşitsizlik yaratıldı. Aynı gün ve prim ödemesine sahip emeklilere farklı aylık bağlandı ve ortaya SGK bürokratlarının çözüm diye uydurduğu "İntibak Yasası" oyunu çıkarıldı. Emekliler beklenti içine sokularak umutları tüketiliyor. Emekli hakkı sahiplerinin aylıkları kesildi, miktarları azaltıldı. Dul ve yetimler muhtaç hale getirildi. Kuşaklar arası dayanışma yok edildi. Emeklilik yaşı yükseltildi. Hukuk geriye doğru işletilerek kazanılmış emeklilik hakkı yok sayıldı. "Yaşın dolmadı, bekle" denilerek sayıları 10 milyonu aşan insan mağdur edildi ve EYT sorunu yaşatıldı.

'YAŞLILARA AİLELERİ BAKSIN" DEMEYE DEVAM EDİLİYOR: 2022 bütçesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun finansman açığı için 38 milyar 956 milyon 291 bin lira bütçe öngörülmüş. SGK işveren prim indirimi için 34 milyar 11 milyon 291 bin lira ayrılmış. SGK'ya verilen destek, açık olarak tanımlanıyor. Bu destek de işverenlere kaynak olarak aktarılıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinden her kadının payına 22,5 lira düşüyor. Kadınlara şiddetin, eşitsizliğin yoksulluğun önüne geçilmesinden, bakım hizmetlerinin kamulaştırılmasından söz edilmiyor. "Yaşlılara aileleri baksın" demeye devam ediliyor.

GERÇEK ANLAMDA YETERLİ SAĞLIK HİZMETİ ALAMIYORUZ: Sağlık sorunlarımız için dün ödediğimiz primler, bugün ödediğimiz yüklü vergiler yetmezmiş gibi 14 kalemde katkı, katılım, ilave ücretler ödüyoruz. Buna rağmen aylar sonraya, gece yarıları verilen randevular, elektronik sıralar ile sağlık hizmetine erişemiyoruz. Gerçek anlamda yeterli sağlık hizmeti alamıyoruz. Sağlık sistemi, çalışanına da hastasına da yetmiyor. Sağlık Bakanlığı bütçesinde koruyucu sağlık hizmetleri için yıl boyunca kişi başına 334 bin 70 TL harcama yapılması planlanmış. Dünya Sağlık Örgütü, 2022 yılında da Covid-19 salgınıyla mücadelenin yoğunlaşarak devam edeceğini öngörüyor. Bu bütçeyle halk, önlenebilir bir hastalığa, ölüme mahkûm ediliyor. Şehir Hastanelerine hizmet alımı için kira ve zorunlu hizmetler karşılığı olarak ödenecek tutar Sağlık Bakanlığının tedavi edici sağlık programına ayrılan toplam bedelin yüzde 28,9'unu oluşturuyor. Bu kamusal kaynakları döviz bazında yabancı sermaye ile yerli sermaye gruplarına aktarmak demektir.

ÖDEDİĞİMİZ PRİMLERİN, VERDİĞİMİZ VERGİLERİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ: Biz emeklileri yoksullaştıran, ekonomik güvencemizi, erişilebilir ücretsiz güvenli sağlık hizmeti hakkımızı yok eden Sosyal Güvenlik Reformu'nun yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Sorunlarımızı çözecek, toplumun bütününü kapsayacak, sosyal risklere karşı koruyacak, yaşlılığın güvencesi olacak devlet güvencesinde bir emeklilik için Sosyal Güvenlik Sistemi çalışması başlatılmalıdır. İnsanca onurlu bir yaşam sürdürecek ekonomik güvence için aylıklarımızın güncellenmesini istiyoruz! Bugüne kadar emeklilerin yaşlıların haklarını korumayan, emeklilerin hakkı hukuku yok edilirken suskun kalan. Emeklilerin sorunlarına çözüm üretmeyen rıza üreten "Emekli Dernekleri" bizlerin temsilcisi olamaz. Hiçbir resmi kurumda bizim adımıza temsilci olmasını kabul etmiyoruz. Değişen ekonomik sosyal koşullar karşısında haklarımızı savunmak geliştirmek için Toplu Sözleşme Masası'na oturma hakkımızı kullanmak istiyoruz. Kamu çalışanı, işçi emeklisi ayırımı yapılmamalı, Toplu Sözleşme Masası'na oturma hakkımızın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Ödediğimiz primlerin, yarattığımız değerlerin, verdiğimiz vergilerin karşılığını istiyoruz. Sorunlarımıza çözüm istiyoruz."

emekli2.jpegemekli2-001.jpegemeklidd.jpeg

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.