İBB Meclis Üyesi Orhan Çakır: Atatürk Havalimanına Operasyon yapılmıştır

İBB Meclis Üyesi Orhan Çakır: Atatürk Havalimanına Operasyon yapılmıştır

İBB Meclisi 8’inci seçim 4’üncü toplantı dönemi Mayıs ayı 2’nci bileşimi Meclis Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul Başkanlığında yapıldı.

Gündem maddelerinin görüşülüp onandığı toplantıda CHP İBB Meclis Üyesi Orhan Çakır söz alarak ‘’ATATÜK HAVALİMNI YIKIMI HAKKINDA’’ gündeme dair konuşma yaptı.

Orhan Çakır sözlerine şu ifadelerle devam etti;

‘’ATATÜRK HAVALİMANI’’
1912’de kurulan, Osmanlıdan miras alınan, askeri amaçla başlayıp sonrasında bu milletin alın teri ile kazandığı paralardan, ödediği vergilerle bugün milyarlarca dolara mal olan yatırımlar yapılarak 1953 yılında uluslararası uçuşlara açılmış ve günün koşullarına göre ilave bina ve pistler yapılarak 2002 de havaalanı içine kadar Metro hattı yapılmış Cumhuriyet kazanımlarının en önemlilerinden bir tanesidir.
2019 yılına kadar 107 yıl boyunca hizmet etmiş ve hatta, 4 Eylül 2016’da, her 59.46 saniyede, meydana inen ve kalkan uçak sayısı ile tüm zamanların rekorunu kırarak tarihe geçmiştir ve sonrasında, 2019 yılında sivil uçuşlara, 5 Şubat 2022’den itibaren de kargo uçuşlarına kapatılmıştır.


‘’ SÜREÇ ‘’
Sonrasında, Atatürk Hava Limanı sahasına, bir de Millet Bahçesi yapılacağını en yetkili ağızlardan bir çok kez duymuştuk.Dün itibari ile yıkımın başlanmasıyla birlikte bakın karşımızda ne gibi sonuçlar çıkmaya başladı
1-Atatürk havalimanı yok edilecek
2-Ekonomik kayba ve Kamu zararına yol açacak
3-Seçilmiş yandaş müteahhitlere bütçeden milyarlar aktarılacak
Cumhuriyet’in 100. yılına yetiştirileceği vurgulanan Millet Bahçesi, 2023’e adı Atatürk olan bir havaalanı yok edilerek yapılacak. Yok ederek, ekonomik kayba yol açarak, Atatürk’ün adını kaldırarak ve bunun için de seçilmiş müteahhitlere bütçeden milyarlar aktararak yapılacak bir operasyondan söz ediyoruz.
“Operasyon” çünkü yıkılanın, ortadan kaldırılanın ve bunu yapmak için seferber edilen kaynakların, ihale usulünün ve seçilenlerin tamamına baktığınızda en uygun kavram bu olduğunu söyleyebiliriz.


‘’202O SONRASI PANDEMİ HASTANESİ’’
Değerli meclis üyeleri,
dünkü yaşadığımız pistlerin apar topar jet hızıyla yıkım süreci 2020’yılının başında  ortaya çıkan koronavirüs salgını sürecinde tüm tepkilere rağmen onlarca yer varken bir pistin yarısı katledilerek pandemi hastanesi inşa edillmesiyle başladı.
Sonrasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun 9 Nisan’da yaptığı ve büyük tepki çeken “Atatürk Havalimanı hikâyesi kapandı, gitti” açıklamasıyla milyarlarca dolar değerinde olduğu ifade edilen havalimanının yıkıma giden süreci hızlandı.


”İHALE SÜRECİ BAŞLADI”
Geçtiğimiz ay havalimanına millet bahçesi yapımı için bir ihale düzenliyorsunuz bundan kimsenin haberi yok, tabiki kimlerin haberi var her zamanki gibi yandaş müteahhitlerin haberi var üstelik davet usulü ile yapılan bir bilgilendirilmeyle ihale süreci başlatılıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı TOKİ tarafından
29 Nisan’da davet usulüyle yapılan ihaleyi 2 milyar 127 milyon 978 bin liraya Yapı ve Yapı Şirketi aldı. Dün ise havalimanına millet bahçesini inşa edecek Yapı ve Yapı Şirketi’ne ait iş makineleri pistleri kırmak için çalışmalara başladı.
Değerli arkadaşlar,
Atatürk Havalimanı planlamasının alanının tamamı birinci derece deprem bölgesidir. İstanbul’un deprem riskinin ne kadar yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz, yaşanacak bir deprem anında ne büyük ihtiyaç olacağının takdirini size bırakıyorum. 
Havalimanlarının ülkelerin stratejik değerleri olduğunu biliyoruz. ALLAH KORUSUN ülkemizin olumsuz bir durumda karşılaşacağı zorluklarda şehir içinde ulaşımın en hızlı yapılabileceği bir havalimanı özelliğini korumamız gerekiyor.
Havalimanlarının ve pistlerinin mutlaka korunması gerektiğini de biliyoruz.
Pistleri kırılmadan muhafaza edilen yüzlerce havalimanı örnekleri var dünyada. En yakın örneği Yunanistan ve Almanya da olmak üzere örnek verilebilir.
İki havalimanı da muhafaza ediliyor.


‘’HUKUKSUZCA YAPILAN ÇALIŞMADAKİ PLAN DURUMUNDAN BAHSETMEM GEREKİYOR’’
Atatürk havalimanının plan durumundan da kısaca söz etmek istiyorum,
15 haziran 2009 onaylı 1/100.000 ölçekli İstanbul çevre düzeni planında havalimanı lejantında kalmaktadır. Çevre düzeni hedefleri arasında havaalanlarının birbirleri ile koordineli ve destekleyecek şekilde kullanılması maddeside yer almaktadır,10 şubat 2005 onaylı 1/5000 lik ölçekli Florya Yeşilköy ve yakın çevresi havalimanı lejantında kalmakta iken 12 mart 2013 tarihinde mahkeme kararı ile planın parseller yönünden iptal edildiği  görülmektedir. Alanda çalışan iş makinelerinin burada plan değişikliği yapılmadan hukuksuz bir şekilde uygulama yapmaktadır.
DHMİ’nin de Atatürk HL için pist yenileme, apron yatırımı için  toplam yatırımın en az 2 milyar dolar olduğunu söyleniyor.
Millet Bahçesi ihalesinde verilen en uygun teklifin dolar karşılığı yaklaşık 142 milyon dolar. Buna bir de Yap-İşlet-Devret ile işletilen Atatürk Hava limanı sözleşmesi erken feshedildiği için devletin şirkete ödediği 389.5 milyon Avro’yu (bugünün kuruyla 409 milyon dolar) ekleyelim. Velhasıl  kısacası devlet en az 2 milyar dolarlık bir yatırımı kapatıyor. Bu sebeple şirkete borcu doğduğu için 409 milyon dolar ödüyor. Birde üstüne Millet Bahçesi yapılsın diye (ihaleyle) 2 milyarlık 127 milyonluk TL lik işin karşılığı olan 142 milyon dolar harcamayı göze alıyor. Yani çöpe atılan heba edilen kaynakların Toplam 2.5 milyar dolar.
Yahu arkadaşlar buradan soruyorum,
Yaparkende sormadınız yıkarkende sormadınız gerçi bu ülkeye açtığınız bir tane bile fabrika olmadı olanlarıda sattınız har vurup harman savurdunuz cumhuriyet kazanımlarını bir bir yok ettiniz.
insan babasının malını bile yıkacak olsa kardeşine, eşine, akrabasına eşine dostuna danışır.
Sayın belediye başkanım dün yaptığı açıklamada, konuyu çok güzel ifade etmiş
Siz bu milletin servetini yıkarken kime danıştınız? Seçilmiş belediye başkanına sormadınız.
Siyasetçilerine sormadınız, akademisyenine sormadınız, sivil toplumuna sormadınız. 16 milyona sormadınız.
Kime sordunuz?
Ortak akla başvurmadan, millete sormadan bunca büyük bir milli serveti tahrip eden akıl İstanbul’un kutsallarını da yıkar.
Mehmet Akif’in dediği gibi “Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen, iki kazma iki kürek, iki de ırgat gerek. Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, bir Sinan, bir de Süleyman gerek”. Covid’i bahane edip pistin üstüne hastane yaptınız, içi bomboş.
Atatürk Havalimanı’na özel yapılmış metro yatırımını, Marmaray’ı boşa çıkardınız. Şimdi havalimanını park yapacağım diyorsunuz ama şehrin kuzeyinde tam 136 katı büyüklüğünde bir alanda doğayı, tarımı, ormanı katledip, imara açıyorsunuz.
Niyetinizi iyi biliyoruz. İki dozer bir ekskavatörle hayat pahalılığını, işsizliği, geçim derdini unutturmak, milleti tahrik etmek ve kaos yaratmak istiyorsunuz. Ama nafile! Ne kadar çabalarsanız çabalayın millet bu tahriklere gelmeyecek, hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz!
Hala bir parça vatan, bir parça millet sevginiz, bir parça İstanbul aşkınız kaldıysa, durun! Kararı aziz millete bırakın.”


”KAMU ZARARLARI İSRAF ve REZALET OPERASYONU”
Peki bu yıkımın ülkemize ve İstanbul da yaşayan vatandaşlarımıza getirdiği yükten biraz bahsedelim.
24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP genel başkanı sayın Erdoğan’ın seçim vaatlerinden birisi, millet bahçeleri ve onların içinde yer alan millet kıraathaneleriydi. Mitinglerinde bedava çay, kahve, kek ve hatta tatar böreği verileceğini söyleyen Erdoğan bu vaadini de yerine getiremedi.
İnsanların millet bahçesinde çayı ve kekiyle çimenlerde yuvarlanacağı vaadinde bulunan AKP Genel başkanı Erdoğan’ın politikaları, bugün bizleri ekmek ve yağ gibi temel gıda kuyruklarında bekleme mecburiyetinde bıraktı. Vaatlerinin 4. Yılında 81 ilde 397 millet bahçesi projesinin sadece 101’ini yapabildi. 
AKP İktidarının başarısızlıkla yönettiği ekonomi politikaları yüzünden ülkemiz ve vatandaşlarımız inim inim inlerken, kaderine terk edilen işçimiz, memurumuz, emeklimizin geçim sorunları ve her gün gelen zam haberleri hayatı zindan ederken,  AKP hükümeti jet hızıyla alel acele millet parkı projesini hayata geçiriyor.
Geçim derdine, gelecek derdine düşmüş vatandaşlarımız, değil millet parkına gitmek, geçim sıkıntısının yarattığı travmalardan evinin kapısından bile dışarı çıkmaya korkar hale gelmişken, vatandaşlarımızı millet parklarında ÇAY VE KEK BEDAVA verilecek sözleriyle KEKLEYEN AKP hükümeti, ekonomik zorluklar çeken vatandaşın sırtına yeniden bir yük getirmiştir.
Hemde tam tamına 2 milyar 127 milyon TL lik kocaman bir yük. AKP Hükümetini buradan tüm emekli vatandaşlarımıza şikayet ediyorum, Emeklisine bayram ikramiyesinde dağıttığı 100 TL lik zammı reva gören AKP  hükümeti 2 milyar 127 milyonluk işleri yandaşlarına dağıtmaya devam ederken vatandaşımızada KEK yemeyi reva görmüşlerdir,


”AKP GRUBUNA İSTANBULLULARIN MERAK ETTİĞİ SORULARI SORMAK İSTİYORUM”
   Millet Bahçesi, Atatürk Havalimanı toplam sahasının ne kadarlık bir bölümüne yapılacak?
Millet Bahçesi, Atatürk Havalimanı sahasının eğer bir kısmına yapılıyorsa, kalan alan kaç dönüm olacak? Bu saha nasıl değerlendirilecek?
 Havalimanı olarak kullanılırken, uçakların iniş kalkışı için önem taşıyan nedeniyle verilmeyen kat izinleri bundan sonra verilecek mi? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yetkilerini, bölgeyi yeni bir konut alanı yapacak biçimde kullanacak mı?
 Atatürk Havalimanı sahasının olası depremde toplanma alanı olarak kullanabilme niteliği olacak mı?
Olumsuz hava koşullarında İstanbul havalimanına inemeyen, Ülkeyi yönetenler ile bakan ve bürokratların kullandığı uçakların , Atatürk Havalimanı ihtiyaçları olduğunda kullanmayı sürdürecekler mi?
Değerli meclis üyeleri,
İstanbul’umuzun ve ülkemizin bu kadar çok problemleri varken bunların en başında EKONOMİ, GÜVENLİK ve SIĞINMACI sorunu dikkat çekmektedir.


‘’AKŞAMDAN SABAHA ZAM’’
AKP Hükümetinin beceriksiz ekonomi yönetimi sayesinde vatandaş yüksek enflasyonda ezilirken bitmek bilmeyen zamlara her gün bir yenisi ekleniyor, buna örnek vermek gerekirse dünün yeni bombaları arasında yılbaşından bu yana %50 zam gelen alkol’e yeniden zam geldi
Milletin en çok tükettiği
Çay’a %43.7 zam geldi, 80 TL
Türk kahvesine %21 oranında zam geldi fiyatı 140 TL, toz şeker ve küp şekere ise %20 oranında bir zam geldi. Kilosu 10 TL’yi geçti. ( espri yapılabilir)
Ekonominin çöktüğü, dış borçların cumhuriyet tarihinde görülmediği oranda arttığı, vatandaşın hayat pahalılığından isyan ettiği bir ortamda, siz ihale bile açmadan işbirlikçilerinize 2 milyar 127 milyonluk işi pazarlık usulü ile veriyor ve adını ülkemizin kurucusu Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ten alan bu milletin Cumhuriyet kazanımı havaalanını, 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramı haftasında jet hızıyla yıkarak yok ediyorsunuz. Ama unutmayın ki ülkemizin bu vakur milleti başta ekonomi ve Suriyeli mültecilerin sorunlarını başlarına bela eden ve çözüm üretemeyen AKP hükümetini başta 16 milyon İstanbullu olmak üzere, 84 milyon Türkiye, sizi dikkatle izliyor ve önüne gelecek ilk seçimde, İstanbul seçimlerinde yaptığı gibi bir daha geri gelmemek üzere en iyi dersi verecek ve sandıktan çıkartmayacaktır.
Ayrıca buradan 1989 yılında soydaşlarımızla ilgili AKP genel başkanın söylediği sözleri de grup başkan vekili Tevfik Göksu’ya da hatırlatmak isterim bu konudaki düşüncelerini de ayrıca dinlemek isterim dedi.
Son olarak Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı sözleriyle konuşmama son vermek istiyorum diyen Orhan Çakır; Bu işte yer almış herkese son bir lafım olsun. Bu iş “Talimat aldım, mecburdum” diyeceğiniz bir iş değildir, bunun adı vatana ihanettir. Siz de sorumlu olacaksınız. Bu işte bir damla mürekkebi olan herkes vatan hainidir. O makinelerin müteahhidi; sana ise özel ilgi göstereceğiz! O müteahhide sesleniyorum o makinelerini çekeceksin oradan. Geliyoruz. Adalet, hak, hukuk, felaketleri önlemek için geliyoruz. Makineleri çek, pistlere dokunma” İfadesiyle konuşmasını bitirdi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.