Mecit Bülent Yeşil, Dönüşmeden Olmaz!

Mecit Bülent Yeşil, Dönüşmeden Olmaz!

Yaşanan olumsuzluklar kazanılan tecrübeler gözlemlenen başarılar ve zaman, sizi dönüştürür. İstemeseniz de değişirsiniz önemli olan doğru dönüşümdür.

Kentsel dönüşüm projeleri Türkiye’nin ihtiyacıdır  bunu her depremde yeniden fark etmemiz gerekmiyor. Kentsel dönüşümlerde, deprem kuşağında bulunan ülkemiz için olmazsa olmazımızdır hele ki bu kadar çarpık  alt yapısı olmayan ve güvensiz yapılarda hayat sürerken.

Dönüşüm yaşam alanı ve doğası gereği mevcut şehrin dokusuna ve burada yaşayan halkın fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da şehrin bütün geleneklerine etki ediyor bu nedenle bütün çalışmalarda sosyologlar, ekonomistler, mühendisler, mimarlar, plancılar ve peyzaj mimarları gibi farklı branşların birlikte çalışması gerekiyor. 

Bizde durum biraz farklı gelişiyor aceleyle ve eksiklerle dolu olabiliyor buda insanımızın lehine olacak ve büyük coşkuyla başlayacak projelerin, kısa sürede yerini kaygı ve kavgalara bırakmasına neden oluyor.

Apartmanınızı dönüşümle yenilemek istiyorsunuz müteahhidi yada projeyi beğenmediniz ama çoğunluğun 3'te ikisinin onayı sizi devre dışı bırakabiliyor. İlk bakışta problem çıkaracak malikleri bypass etmenin basit bir yöntemi ama malik üzerinde oluşacak psikolojik baskı ve müteahhidin bu durumları lehine çevirebilme boşluğunun oluşabileceğini de düşünmek lazım.

Bu işin hukuksal boyutu birde teknik boyutu var.

Sunulan onca projeyi teknik detayı belediyesel terimleri bilmeden onaylamak ve verilen kısa zaman dilimleri içinde cevaplamak.

Bu durumda muhakkak teknik ve hukuksal destek alınmalı.

Bir de şehir açısından bakmak lazım.

Bu şehre geleneğe, sosyal hayata dokuya uygun mu?

Modern yaşayalım derken kibrit kutularına; beton yığınlarına hapsolmayalım ne hikmetse bu ülkede kalıplaşmış, beton yığınlarından oluşan apartman tipiyle konut inşası, medeni bir hareket olarak algılanması gelenek haline gelmiş.

Çevremizi bu düşüncenin ürünü, beton yığınlarından oluşan ve hiçbir estetiği ve mimari özelliği olmayan yapılar çevreliyor.Üç artı bir daire denilen evde; salon, çocuk odası, mutfak sadece adıyla var yapılan binalarda sosyal ve kültürel ihtiyaçlar veya tarihi köklerimize paralel bir dönüşüm olmadığı gibi sadece; demir, çimento, kireç ve kumdan oluşan eserlere dönüşüyor.

Ya ekonomi ne olacak?

Hızla gelişen ülkemizde kulvarda tek başına koşan inşaat sektörü de artık büyük sıkıntılar içinde diğer sektörleri kendine çekmiş ve diğer alanlardaki üretimi yavaşlatmıştı.Ayakkabı, gıda,tekstil hatta sağlık sektörleri yatırımlarını inşaata yapmaktaydı. Şimdi birazda ekonomimizde bunların sıkıntılarını yaşamaktayız. Diğer sektörlerin kaybettiği kan, acilen tekrar kazandırılmalı.

Büyümek istiyorsak yatırımcılarımızın tekrar kulvarına geri dönmesi gerekli.

Tüm sektörlerimizle birlikte sosyal -kültürel gelişimimizi, eğitimimizi, hukukumuzu, demokrasimizi, sanatımızı ve teknolojimizi de geliştirmeli kendi markalarımızı yaratmalı,ithal eden değil ihraç eden olabilmeliyiz.

Evet dönüşmeden olmaz olamaz, ama hayatın her alanında bunu yapabilmeliyiz.

12.12.2018

Sağlıcakla..

Mecit Bülent Yeşil

Mecit Bülent Yeşil, Mecit Bülent Yeşil Kimdir, Mecit Bülent Yeşil nereli, mecit bülent yeşil, mecit bülent yeşil ne iş yapar, mecit bülent yeşil haberleri, mecit bülent yeşil kağıthane, mecit bülent yeşil, galatasaray, mecit bülent yeşil haberleri, mecit bülent yeşil mimar, mecit bülent yeşil kentsel dönüşüm

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.