Bugün 17 Şubat Dünya Kediler Günü.

Yaşadığımız çevrede hep yanı başımızda olan can dostlarımız kedilere; değer vermek, onları korumak ve hayatta kalmalarına destek olmak, onlar için yapabileceğimiz temel insani davranışlarımızın başında geliyor.

Çünkü kediler; bir yandan insanların şiddet ve eziyetlerine maruz kalıyor, bir yandan önce sahiplenilip ardından sokağa terk ediliyor, bir yandan da sokaklarda yeterince beslenme imkânı bulamayarak zor bir yaşam mücadelesi veriyorlar.   

İşte bu nedenle, sokaklarda bakımsızlıktan, hastalıktan ya da yaralanarak ölen kedilerin hayatlarının son bulmaması için onları sahiplenmenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Belediyelere ait barınaklarda bulunan pek çok sokak hayvanı sahiplenilmeyi beklerken, “Satın alma, sahiplen” vurgusuna dikkat çeken Ataşehir Belediyesi, Geçici Hayvan Bakım Merkezi’nde sokak hayvanlarını hem misafir ediyor hem de onların tedavilerini gerçekleştiriyor.

Ataşehir’de 2023 yılı verilerine göre hayvan bakım merkezinde toplam tedavi gören kedi sayısı 7 bin 326 iken, bunlardan yalnızca 68’i sahiplenildi.  

Kedilerin sahiplenilme sayısının bu kadar düşük olmasına karşın, bu konuda özendirici örnekler de bulunuyor. 

Biz de bugüne özel olarak, Ataşehir’den içinizi ısıtacak bir sahiplenme öyküsü seçtik.

Ataşehir Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Merkezi’nden kedisi Dudu’yu sahiplenen İlayda Şeflek’in örnek alınacak sevgi dolu sahiplenme öyküsünü paylaşıyoruz. 

Öncelikle kendinizden bahseder misiniz? Hayvanlarla ilgilenmeye ne zaman başladınız?

Merhaba, ben üniversite öğrencisiyim. Ben çocukken bizimle yaşayan bir köpeğimiz vardı. O öldüğünde yokluğunu ailecek çok derinden hissettik ve bu nedenle, hep aklımızda bir can dostu daha sahiplenme fikri vardı. Evde bir ses olmasını çok istedik ve sevgimizi paylaşacak bir kedi sahiplenmeye karar verdik.

Kedinizi evinize ilk getirdiğinizde, onun ve sizin alışma süreciniz nasıl oldu?

Evimizde daha önce bizimle yaşayan köpeğimizden dolayı bir canlıya alışıktık. Ancak kedi ve köpek birbirlerinden çok farklı olduğu için “nasıl olur” diye endişelerim oluyordu. Kedimizi evimize getirdiğimiz an böyle bir endişe kalmadı. Onu çok seviyoruz, iyi ki bizim kedimiz olmuş. Eve ilk getirdiğimiz an çok meraklıydı. Önce etrafını izledi ve sürekli bir yerlere saklanıyordu. Daha sonra her yeri keşfetmeye başladı ve alışma süreci 1 gün sürdü diyebilirim.

Kedinizin ismi nedir?

Çok fazla mırıldandığı ve çok ses çıkardığı için, babam ona “Dudu” ismini vermeyi düşündü. Bu isim bizim de çok hoşumuza gittiği için kedimize Dudu ismini verdik.

Ona evinizde nasıl bir yaşam alanı hazırladınız?

Onun rahat etmesi ve kendini güvende hissetmesi için her şeyi hazırladık. Evimizin içi kedi oyuncaklarıyla doldu. Sabit bir yerde kalmadığı için farklı odalara tırmanma parkurları, oyun kumları, su ve mama kapları yerleştirdim. Bazen benim, bazen de annemin yatağına gelerek uyuyor. O artık ailemizden birisi ve evimizin bir bebeği gibi…

Bu süreçte Ataşehir Geçici Hayvan Bakım Merkezi size nasıl destek sağladı?

Sahiplenme aşamasından, sahiplendikten sonraki sürece kadar bizimle çok ilgilendiler. Kedimizi aldıktan sonra sürekli telefon ile de iletişim sağladık. Kedinin nasıl bir ortamda yaşadığına, nasıl beslendiğine ve aileye alışma dönemine kadar hep beraber bir süreç geçirdik diyebilirim. Dudu ile bizi tanıştırdığı için Ataşehir Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Merkezi’ne çok teşekkür ederim.

Artık ailenizden birisi… Duygularınızı merak ediyorum. Birlikte günleriniz nasıl geçiyor?

Çocuğum gibi gerçekten, o kadar seviyorum. Çok farklı bir duygu, tarif edemiyorum. Üniversiteden çıktığımda hemen eve gidip onunla oyun oynayacağım saatlerin gelmesini istiyorum ve her an onu çok özlüyorum.

Bir can dostu sahiplenmek isteyenlere tavsiyeleriniz neler olabilir?

Hayvan sevgisi bambaşka bir duygudur. Kesinlikle, bir ücret karşılığında hayvanların satılmasına çok karşıyım. Sahiplenme süreci ile birlikte ailene yeni bir canlı katılıyor ve ona derinden bağlanıyorsunuz. Barınaklar sevgiye muhtaç ve sahiplenilmeyi bekleyen can dostlarımızla dolu. Onların tek ihtiyacı olan sıcak ve sevgi dolu bir yuva… İmkânı olan herkesin mutlaka bir hayvan sahiplenmesini tavsiye ediyorum.

Not: 18 yaşını doldurmuş, imkân ve koşulları uygun bulunan herkes kimlik fotokopisi ile Ataşehir Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Merkezi’ne başvurarak bir can dostu sahiplenebilirler.

Kaynak: