Emrah Taşar, “Güçlü bir STK oluşturacağız”

Emrah Taşar, “Güçlü bir STK oluşturacağız”

Bitlis Dernekler Federasyonu (BİDEF) başkan vekili Emrah Taşar “İhmal edilen değil, ilham alınan bir STK olacağız” dedi

Bitlis Tatvanlı , Bitlisliler tarafında çok sevilen ve Bitlis’in hakkettiği yerlere gelmesi için elinden gelen gayreti gösteren özellikle son dönemlerde Sivil Toplum Kuruluşlarındaki aktif çalışmaları ile ön plana çıkan 2001 yılından bugüne kadar Başakşehir’de  aile şirketi bulunan iş insanı Taşar Grup yönetim kurulu başkanı Emrah Taşar İstanbul Ses Gazetesi’nden Kasım Aydın’ın sorularını yanıtladı.

ses-6030-800x530.jpg
Dünyanın en özel şehirlerinin başında gelen kadim kentimiz Bitlis’e hizmet edebilme gayreti içerisinde 12 yıldır STK’larda aktif görev yaptığını söyleyen Emrah Taşar, “STK’ların toplumdaki yerini ve önemini bilerek benimseyerek insanlarımıza faydalı olma gayretindeyiz. 12 yıldır aktif olarak STK’larda çeşitli görevlerde bulunuyorum amacımız daha etkin, daha saygın ve daha kurumsal bir yapı içerisinde profesyonelce ve kişilerin değil derneğimizin ön plana çıkacağı bir anlayışla hemşerilerimiz ile birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmek ve hizmet anlayışımızda çıtayı her zaman biraz daha yukarıya taşıyabilmektir” dedi.

Başkan yardımcılığı genel sekreterlik, saymanlık yaptınız Bitlis Dernekler Federasyonu (BİDEF) de başkan vekilliği göreviniz devam ediyor. Biraz BİDEF deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Emrah Taşar, “Bitlis Dernekler Federasyonu ilimizin en güçlü STK’larından biridir. BİDEF dışında ilimizi kendi alanında oldukça başarılı şekilde temsil eden BETAV, BİKAV, BİGİAD gibi STK’larımızda mevcuttur. Aslında Bitlis ilimiz STK’lar noktasında oldukça yol kat etmiştir. Türkiye’nin birçok ilinde ve neredeyse İstanbul’un her ilçesinde halkımızın hizmetinde olan derneklerimiz mevcuttur. Federasyon olarak derneklerimizle aktif iletişim halindeyiz. Sosyal, Kültürel etkinliklere öncülük ederek sahip olduğumuz değerlerimizi yaşatmaya çalışıyoruz. STK’lar ’da her ne kadar başkanlık makamı ön plana çıksa da çalışma ve başarı öyküsü güçlü kadrolar ve fedakâr yol arkadaşlarıyla gerçekleşiyor. Başarı ortak bir paydadır. Bu anlamda birçok derneğimizin perde arkasında görünmeyen çok sayıda emektar ve özverili hemşerimiz mevcuttur. Özellikle İstanbul gibi zor bir şehirde zamanından, işinden, ailesinden feragat ederek halkı için maddi-manevi hizmet etme olgunluğunu göstermek büyük bir erdemdir. Emekleri önemli ve çok değerlidir” dedi

ses-6036-800x530.jpg

STK’larla ilgili eksik ve yetersiz gördüğünüz konular nelerdir?

Emrah Taşar, “Usul ve teknik olarak ikiye ayırabiliriz bu sorunuzu. 
Toplumun yarısı kadın olmasına rağmen son yıllarda toplumsal cinsiyet kavramı temelinden kadının toplumdaki yerini sorgulayan çalışmalar yapılmış ancak kadının siyasal yaşamdaki yeri, özellikle de aktif katılım boyutu ile, çok fazla üzerinde durulmayan bir konu olmuştur. Kadınların STK’lardaki temsil oranı oldukça düşüktür keza gençlikle ilgilide aynı şeyleri söyleyebiliriz. Bu eksiklerin giderilmesi için özel çalışmalar yürütmek gerekiyor. STK’ların kuruluş amacının dışına çıkmadan üstlendiği sorumluluk ve misyonunu yerine getirmeleri gerekiyor. Hemşeri derneklerinin görevi sadece cenaze ve taziye ziyaretlerini gerçekleştirmekle sınırlı kalmamalıdır. Eğitim, kültür, sanat gibi etkinlikleriyle ön plana çıkmalıdırlar. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için kadının toplumdaki yerini ve önemini içselleştirmek gerekiyor özellikle kadın ve gençlere yönelik etkin çalışmalar yürütmek gerekiyor. Toplumsal sorunların temelinde bunlar vardır. Bunlar aşılırsa bunlarla beraber birçok sorunun çözüleceğine inanıyorum” dedi

ses-6023-800x530.jpg

STK’ların bazı siyasi partilerin güdümünde etkisinde olduğu söyleniyor ve genel olarak her STK bir taraf ilan ediliyor. Bitlis STK’larda da böyle durumlar var mı? Bununla ilgili ne söylemek istersiniz.

Emrah Taşar. “Hassas bir konuya değindiniz bazı STK’lar için bu mümkünken bazı STK’lar için ise özellikle manipüle edilerek algı oluşturulmaya çalışılıyor. Genel olarak STK’lar siyaset üstü kurumlardır. Aktif siyasetin tesiri altında kalmadan siyasi, ideolojik, sınıfsal ayrım gözetmeksizin halkın müşterek çatısı olarak hizmet vermelidirler. BİDEF özelinde belirtmek gerekirse yönetimimizde farklı görüş ve ideolojilere sahip çok değerli yol arkadaşlarımız var. Bugüne kadar kendi içimizde bu konuyla ilgili bir ayrışma bir tartışma söz konusu olmamıştır. Her siyasi partiden kurumumuza ziyaretler yapılmıştır. Bizleri bir araya getiren ortak değerlerimiz vardır. Dolayısıyla kurumumuzda siyaset gündemli konular tartışılmıyor. Özellikle kurumumuzu yıpratmaya yönelik bazı manipülatif atışlar yapılıyor ancak o atışların bir kıymeti harbiye si yoktur. Çünkü halk kimin veya hangi kurumun ne yapmaya çalıştığını takip ediyor, görüyor değerlendiriyor” dedi

ses-6012-800x530.jpg

Doğru tedavi için doğru tanı koymak gerekiyor. 

Emrah Taşar. “1940’lı 1950’li yıllarda İstanbul’a yerleşmiş kent yaşantısıyla adaptasyon sürecini tamamlamış, kentin imkanlarından faydalanarak ekonomik özgürlüğüne kavuşmuş bir Bitlisli hemşerimiz ile 1990 yıllarda yaşanan zorunlu göçe maruz kalmış evinden köyünden toprağından koparak metropollere yerleşmiş, sosyo-ekonomik zorluklarla ve ayrımcılıkla mücadele etmiş derin travmalar yaşamış bir Bitlisli hemşerimizin aynı duyguları hissetmesini beklemek gerçekçi olmaz. İşte tamda bu noktada STK’ların önemi ortaya çıkıyor. İki kesim arasındaki duygusal kopuşu onaracak empati kültürünü geliştirecek çalışmalar yürütmek gerekiyor. Burada iki farklı profildeki hemşerimizin de suçu günahı yoktur. Devlet tarafından uygulanmış yanlış politikaların bedelini hemşerilerimiz birbirini suçlayarak fatura etmemelidirler. İletişim ve diyalog önemli bir güçtür doğru kullanılırsa empati ve doğru sonuçlar elde edilebilir. Bu tespitim siyasi değil sosyolojiktir. İşin siyasi yorumunu yapmak bizim değil siyasetçilerin işidir. Ayrıca Bitlis tarihi ve kültürüyle ilgili bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bu konuyla ilgili çok sayıda bilgi belge arşivine sahip çok kıymetli araştırmacı yazarlarımız mevcuttur. Onları takip etmek kitaplarını okumak gerekiyor. Zaman zaman İstanbul’a gelerek bununla ilgili çalışmalar ve sempozyumlar düzenliyorlar. Kişinin öz tarihini bilmesi empati kültürünü olgunlaştırır” dedi

Genelde hemşehri STK’larında orta yaşın üstünde yöneticiler görüyoruz, gençliğe vurgu yapan biri olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz.

Emrah Taşar. “STK’ların birer sosyal sorumluluk akademisi olarak yönetilmesi gerekiyor. Burada doğru şekilde yetiştirilen gençlerimizin sonraki dönemler için halkına hizmet etme yolunda liyakat esaslı olarak önlerinin açılması gerekiyor. Bir yavru kuş düşünün ki uçacak duruma geldiği vakit anne kuş tarafından yuvadan zorla itilerek yuvanın dışına atılıyor. Güçsüz kanatlarıyla uçmaya çalışırken anne kuş tarafından tehlikelere düşmelere karşı takip ediliyor destek görüyor. İç güdüsel olarak buradaki davranışın sebebi yavru kuşun uçmayı öğrenmesini güçlenmesini sağlamaktır. Gençleri ve STK ilişkilerini de böyle ele almak gerekiyor. Gelenekçi olarak tanımlayabileceğimiz orta yaş üstü yöneticilerimiz 3 dönem 4 dönem gibi uzun süreler yöneticilik yapıyorlar. Elbette emekleri kıymetlidir, tecrübelerinden faydalanılmalıdır, onure edilmelidirler ancak yeri ve zamanı geldiğinde nöbet değişimi olgunluğunu göstererek toplumda örnek teşkil etmeleri gerekiyor. Katılımcı demokrasi yöntemini benimseyerek görev ve sorumluluk almaya hazır liyakatli yetenekli o kadar çok genç hemşerilerimiz varki zaman zaman toplumlarda denk geliyoruz sohbet ediyoruz. Maalesef yöneticilerimiz gençlerimizi ön plana çıkarmak istemiyorlar. Keşfedilmeyi bekleyen gençlerimizi tespit etmek için elimizden gelen gayreti göstermemiz gerekiyor. Gelenekçi büyüklerimizin başarı dolu gençlik hikayelerini dinlemişsinizdir. 15-30 yaş arasındaki yaşantılarını başarılarını büyük bir gururla ve heyecanla çocuklarına, torunlarına anlatırlar. Haklı olarak gençlik çağında yakaladıkları başarılarının Toplumda takdir görmesini beklerler. Ancak ne yaman çelişkidir ki; Demokrasiden  dem vuran büyüklerimiz kendileri için düşündükleri hissettikleri şeyleri maalesef gençler için istemiyorlar.
18 yaşından itibaren seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yerde sadece 50 yaş üstü insanları yönetici olarak görmek doğru değildir. Koltukla bütünleşmemek gerekiyor, keşfedilmeyi bekleyen binlerce genç hemşerimiz vardır. Yenilikçi genç kardeşlerimizle iletişim kurmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi

Önümüzdeki dönemde Bitlis’imizin en çoğulcu ve geniş katılımlı STK’sını kurmak için çalışmalarımız devam ediyor diyerek konuşmasını sonlandırdı

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum