Unutmayalım ki bu tür faciaların büyük bölümü ihmalkarlıktan ve sorumluların üzerlerine düşen görevleri gerektiği şekilde yerine getirmemesinden kaynaklanmaktadır.

İster doğal afet olsun, isterse kişi, kurum ve kuruluşlarının ihmalinden meydana gelsin, sonunda hayatını kaybeden, yaralanan ve bizim insanlarımız, ölenlerin geride bıraktığı eş, çocuk, anne ve babalar bizim vatandaşlarımızdır. Onların acılarını ne kadar paylaşmaya kalksak da, ne gideni geri getirebiliriz, ne de o insanlarımızın yanan yüreğini, serinletebiliriz.

Bu nedenle geçmişte de benzerleri yaşanan ve bugün de yüreğimizi yakan bu tür faciaların tekrarlanmaması için, ülke olarak, devlet olarak, millet olarak sorumluluk bilinciyle hareket edip, yaşamı öncelikle insan sağlığını güvence altına alarak dizayn etmeliyiz. Aksi takdirde bu tür facialar son bulmayacak, yüreklerin acısı dinmeyecektir.

İstanbul Ses gazetesi olarak da Soma’da yaşanan faciada ekmek parası uğruna yerin yüzlerce metre altına inip, orada can veren insanlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diler, gözüyaşlı ailelerine başsağlığı dileriz.