Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilgili her duyduğum anının bir anlamı vardır. Bu anılardan en ilham verici olanlardan biri de Atamızın Kemal adını alma hikâyesidir.

Genç Mustafa Askeri Rüştiye’de okuduğu sıralarda çalışkanlığı ve azmi ile dikkat çekiyordu. Özellikle matematik derslerinde sınıf düzeyinin üstünde sorulara cevap vererek matematik öğretmeninin dikkatini çekmeye başlamıştır.

Matematik öğretmeni Mustafa Bey, bir gün genç Mustafa’ya: “Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu böyle olmayacak. Arada bir fark olmalı. Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun” demiştir.

Kemal isminin anlamı “Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik” demektir. Biz Kemal’in ne demek olduğunu ilk önce Trablusgarp savaşında gördük. Genç bir subay olan Mustafa Kemal kılık değiştirerek gittiği ve artık Osmanlı Toprakları ile arasında bir kara sınırı olmayan Trablus’a gitmiş, oradaki yerli halkı örgütlemiş ve başarılı komutanlığı sayesinde İtalyanları Afrika’daki son toprağımızdan püskürterek tarih sahnesine çıkmıştır. Yıllarca cepheden cepheye koşan Mustafa Kemal, Çanakkale’de İtilaf Devletleri’ne boyun eğdirmiş, Kocatepe’de emperyalizmin Anadolu’daki emellerine engel olmuş, düşmanı yurttan tamamen kovarak Bağımsız Türkiye’yi kurmuştur.

Gelelim diğer Kemal’e.

İnsan hakları ve özgürlüklerimiz tek tek elimizden alınırken, laiklik günbegün sadece kitap sayfalarında kalırken, eğitimin içi boşaltılırken ve adalet sistemimiz can çekişirken bir Kemal daha çıktı karanlığın içinden.

O Kemal ki adaletsizliğin karşısında sadece bir gömlek ve bir pantolonu ile yürümeye başladı. Peşinden Türkiye yürümeye başladı.

İşte diğer Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Nam-ı diğer Bay Kemal!

Adaletsizliğin karşısında susarsan bir gün gelir seni bulur. İşte Bay Kemal ayağa kalktı Türkiye ayağa kalktı.

Sonra güçlü olduğunu zannedenler acizlikleri ile yüzleşip tir tir titremeye başladılar. Çünkü Bay Kemal Hak, Hukuk, Adalet ve Liyakatin peşinde giden Mustafa Kemal’in açtığı yolda yürüdü.

Cumhurbaşkanı adayı açıklandığında işte o ruh geri geldi. Hak, Hukuk, Adalet, Liyakat, Kaliteli Eğitim, Temsilde Eşitlik, Demokrasi, Laiklik ve sair daha nice değerin geri geleceğine olan inancımız arttı.

Ama şu sözünü unutma Bay Kemal:

“Dev dijital pano kuracağım. Halktan çalınan ve geri aldığımız her doları panoya işleteceğim.
418 milyar doları görene kadar, devlete iade edilene kadar durmayacağım.
Seçimin ertesi günü çetelerin telefonu acı acı çalacak.
Açtıklarında bir ses duyacaklar: Ben Kemal, geliyorum…”

Bu sözün gerçek olana kadar, adalet yerini bulana kadar, bu ülkeden çalınan her şey yerine koyana kadar bize rahat yok.

Yolun açık olsun Bay Kemal…